8 Ocak 2010 Cuma

BABA OGUL FUTBOL


Acetonun cok guzel yakaladigi  bir kavramdir "baba ogul futbol".hemen hemen  her cocuk ilk babasinin yaninda baslamistir futbol izlemeye, takim tutmaya, maclara gitmeye, bir takima sozcuklerle anlatilamayacak sevgi ile baglanmaya, daha sonra herseyde oldugu gibi baba sizin kendi ayaklarinizin uzerinde durabildiginizi gorunce sizi birakir, ilgilenmezmis gibi yapar ama her zaman gozu siz anlamasanizda uzerinizdedir.
  bende babamla basladim futbolu izlemeye sevmeye, besiktasi tutmaya. babam bir ogretmen, hani su size sadece ders anlatmayan, hayati ogreten, kitaplarin arasinda yillarca kaliplasmis olan  bilgileri kafaniza sokmaya calismayanlardan. ben hic ogrencisi olamadim babamin, fakat konuk ogrenci olarak katildigim cok olmustur derslerine.bence babamin ogrencisi olmamamda iyi olmustur cunku alacagim notlarin her zaman altinda puan verirdi bana buna eminim, bunu daha cok calismam icin ve kayirildigimin dusunulmememsi icin yapardi.
 konumuz aslinda babam degil. babamla yasadigimiz bir anidan ibaret.. babam da benim gibi besiktasli fakat biz besiktas maclarina degilde hemen evimizin yaninda olan zeytinburnunun maclarina giderdik beraber, hani zeytinburnunun 1. ligde oldugu yillar. yanlis hatirlamiyorsam 1995 senesiydi daha 9 yasindayim o zamanlar yine bir sabah evde kahvaltiyi yaptik ben babamin elini tuttum stadin yolunu tuttuk. babamin cok kotu bir huyu vardi ki hala var, herseye tam zamaninda gitme hastaligi, bu bizim cogu zaman maclara girememize neden olmustur.  yine oyle birgun macin baslamasina 10 dakika falan var stadin heryerinde insanlar var belliki stad dolmus millet disarda kalmis benim gozlerim doluyor stada giremiycez diye, babam hatasinin farkinda tabii elimden tutup stadin diger tarafina dogru yol aliyoruz orasi fazla kalabalik degil , hatta etrafinda insandan cok polis var, stadin duvarinda bir tabela var  seref tribunu yaziyor, ben tabi daha o seref tribunun ne anlama geldiginin farkinda degilim.. babam kapiya dogru yoneliyor ve yasli bir polise icerde yer olup olmadigini soruyor,
-burasi seref tribunu beyefendi kartiniz varmi
-kart yok, ogretmenim
-ozaman siz buraya giremezsiniz
-ne yani biz serefsizmiyiz
o ani dun gibi hatirliyorum, sonrasinda o yasli polis iki elini yana aciyor ve ben napayim der gibi bir mimik yapiyor babama.
 fakat babam kafaya koydu girmeyi o polisi gectik kapiya yoneldik kapida polis olmayan bir yelekli gorevli vardi, sanirim babamla polis arasinda gecen diyaloga sahit oldu, babam  gorevliye selam verdi ve gorevlide babama selam vermekle yetindi, biz iceri usulca girip bombos olan seref tribunune oturuyduk. macimizi izledik ve ben sadece macla alakali konustum, diger konuyu acmadim bile.  belkide bugun bu olayi anlatsam hatirlamaz , ama benim icin unutulmayacak anlamli bir  aniydi...

Hiç yorum yok: