29 Nisan 2010 Perşembe

gercek besiktaslilar

besiktasa son yillarda en cok yakistirdigim yabancilar.. ernst&fink. tabii cogumuz degerlerini gittiklerinde daha cok anliyacagiz, bu her zaman boyle olmustur.. besiktasin sezonun en iyi defans takimi olarak gosterilmesinde iste bu iki adamin savasci, tempolu, hirsli , akilli oyunlari yatiyor..
yukaridaki fotografi gorunce onlara  olan sevgim 2 kat artti.. optikte severdi hayvanlari ozelliklede kopekleri...hayatta olsaydi bu fotografa cok sevinirdi..

italya ve ispanyol basini

mourinhoya hayrat

olmak yada olmamak işte bütün mesele buydu aslında bu gece iki takım adına geçerli olan söz.. interin az çok nasıl oynayacağını kestirebiliyorduk fakat bu kadar katı defans yapacağını kimse ön göremezdi.. tabii motta atılmasaydı oyun farklı olurmuydu onu morinhodan başkası kimse bilemiyecek.. oynanan futbol, geçen sezon yarı finali chelsea barca maçından izler bıraktı aslında. hiddink biraz daha cesaretli gitmişti barcanın üzerine ovrebo dur demişti mavililere.. burada da blecker az kalsın aynı senaryoyu uygulayıp yerleri yerinden oynatıp uçak seferlerini süresiz iptal edecekti az daha..
  maçtan sonra önce bloglarda bir gezindim, sonra gazaetelerde, en son dünya gazetelerini açtım translate edip okudum.. tüm gazetelerde bir tane interli futbolcunun maçta yada maç sonunda çekilmiş fotoğrafını göremedim.. hepsinde tek bir isimin fotoğrafı vardı ''mourinho''.. hepsindede aynı kare.. mourinhoya foto shop yapıp forma krampon giydirsen sorsan bu ne diye millete, altın gol atmış futbolcu der büyük kesim..belkide mourinho altın golünü attı kariyerinde.. portoda avrupada  yaşadığı zaferler sonrası chelseade ligde istediğini alsada büyük patron abramovichin şl hayaini gerçekleştirememişti mourinho.. chelseaden çok daha mütevazi kadroya sahip olan intere geçip kendisinin hala bir numaralı adam olduğunu kanıtlamak istemişti.. işte o altın golünü attı bu gece.. bu altın golü atmasında ona platonik aşkı etoo yeni decosu sneijder eşlik etti.. bir türlü motta takıntısından kurtulamadı, o az daha başını yakacaktı..
  yıllar önce JM chelseayi çalıştırırken, antremanlarda futbolcuları birbirine bağlayıp hareketli pas çalıştırdığını duymuştum, bu ipler futbolcular ve kademeler arasındaki mesafelerin artmasını engelliyor ve takımın tek vücud halinde hareket etmesini sağlıyor..işte ben bu gece inter takımında o hayali ipleri gördüm.. toupun arkasında 9 futbolcu topun yönüne göre öyle simetrik pozisyon alıyorduki sanki bir müzikal izliyormuşçasına topu falan bıraktım interli futbolcuların pozisyon alışlarını izledim ve bu bana zevk verdi.. galiba futboldan eskisine oranla daha fazla keyif almaya başladım.
 bir parantezde etoo'ya, şu fani hayatta onun kadar çocuklarına dolu dolu anılar anlatacak, hayatından müthiş bir başyapıt film çıkacak,intikamlarını doya doya almış adamların başında geliyor.relmadridte yıllarca kiralik mallorca oynadıktan sonra üvey evlat muamelesi gördüğü madride dönmeyip kupalara barcelona ile ambargo koydu, gün geldi real madridin ipini tek başına çekti, sonraları barcelona huzursuzluk çıkarıyor dediler, istenmeyen adam ilan edildi takımdan kovulurcasına gönderildi, o gittiği yada gittirildiği interde aynı onun yapısında kaybetmeye tahammülü olmayan ona kucak açmış morinhoyla çalışma imkanı buldu..ve yarı finalde o uzay çağı futbolu oynayan ekibe müthiş dirençle mücadele edip saf dışı bıraktılar.. ben bu hırsı, azmi ayakta alkışlar,şapka çıkarır, ağlamak isterim..
madridlilerin mourinho adına bir hayrat yapmaları farz oldu.. perezin duaları kabul oldu, artık umreye gidip hacı olup 5 vakit namaza başlasın..
maçtan sonra stad görevlilerine sahanın su vanalarını açtıran laporta ambiansa güzellik katmış oldu..isteseydi bu kadar güzellik yapamazdı terlemiş ve susamış interlilere, heralde bu onlem yalnizca zafer turu atan mourinho icindi..futbolcularda keyfini çıkarmış enayi suyunun..

25 Nisan 2010 Pazar

OKLAHOMA CITY NIN YAKISIKLI GENCLERI

dun aksam uzeri oturduk tv.nin karsisina lakersin oklahoma karsisinda cokusunu izledik zevkle. .. californiada ikamet etmeme ragmen nefret ediyorum lakerstan, kafadan renklerde is bitiyor zaten dunyadaki en nefret ettigim renkler.. gecen yilki orlando lakers finalinde tum california deli gibi lakersi desteklerken ben orlandoyu destekliyordum hidodan dolayi, oyle medeniyet ulkesi falan diyorlarda sikiysa git bakalim herhangi bir bara orlando formasiyla lakers macini izlemeye, tum barlar papatya bahcesi gibi... orlandonun sayilarindan sonra sevinemiyordum, yalandan gulumsuyordum lakersin sayilarindan sonra millet ciglik atip, ziplayip, tepinirken yanimda..illa californiada bir takim derseniz sacramento derim ardinda golden state gelir.. neyse blogu takip edenler bilir fazla basketbolla ilgili yazi yazmadim bu zamana kadar, aslinda cok siki NBA izleyicisiyim fakat futbol yazinca basketbola zaman kalmiyor. ama dun aksamki lakers macinin simdiye kadar izledigim en iyi play off maclarindan birisi oldugunu yazmazsam bi anlami kalmazdi blogun.. lakersin tecrubeli ama agir adamlardan olusan takimina karsi en yasli oyuncusu 26 yasinda olan oklahoma karsilasmasi adeta izliyenleri buyuledi.. oklahomayi tasiyan iki isim kevin durant 21, westbrook 21 yasinda bu iki sper yildiz adayina ibaka(20) harden(20) jeff green(23) ve pivot kristic (26) eslik ediyor.. yaslari genc olan bu oyuncularin hepsi birer atlet gibi, ozellikle westbrookun kisa alanda o muthis sprintlerinin yanina sutlardaki isabetide saglayinca tam bir super yildiza donusuyor..

 dun aksam sahada herkes kevin durantten patlama beklerken bana gore esas adam westbrooktu, takimi oyuna iyi soktu, sutlarda yuzde ellilik ortalamayi tutturdu ve acilan sayi farki azalirken hep liderlerin yaptigi gibi topun el yakan anlarinda toptan hic kacmadi ve sutlarda isabeti buldu.. 
 kevin durante ayri bir parantez acmak gerekiyor .. eger suan NBA de bir super yildiz adayi varsa oda durantin ta kendisidir, simdi icinizden birileri cikip yahu adam coktan super yildiz, sezonun sayi krali diyebilirsiniz, ama benim super yildizdan kastim durant bir jordan, kobe (hic sevmem), wade gibi oyuncularin seviyesine cikabilecek yeteneklere, takimini tek basina tasiyabilecek bir isim...  NBA de son normal  sezon olan 2009-10 sezonunda durant 30.1 gibi cilgin bir sayi ortalamasi tutturarak sayi krali olmayi basaran en genc oyuncu olmustur.. suanda da lakersa kafa tutarak gonulleri fethediyor, dun aksam espn de maci anlatan spikerin "bu cocuklar buyuyunce cok iyi olacak" sozu gecenin belkide en kisa ve anlamli ozetiydi. oklahoma turu gecermi? eger dun aksamki gibi oynarlarsa rahat gecerler, seride durum 2-2..

staples centerda alacaklari bir galibiyet onlarin turu gecmeleri icin gerekli olan sey.  maci izliyenler ne demek istedigimi anliyacaktir, lakersin bu cocuklar karsisinda ne kadar komik durumlara dustugunu gormeliydiniz,adeta harlem show yaptilar kendi sahalarinda, bir sozde taraftarlara ben bu kadar destek beklemiyordum acikcasi seattle halkindan, her basketten sonra sahayi inlettiler..  beat LA diye bagirarak maci bitirdiler.. birde pankart gozume carpti, "durant you are  only  hope for us, help us" durant sozunde durdu 22 sayi gonderdi LA potasina ve LA'i 110-89 gbi bir sonucla husrana ugrattilar.. kobenin 8 sayida kalmasi OKC'nin defansinin ne kadar saglam oldugunu gostersede kobenin parmagindaki sakatligininda etkisi vardi, cok fazla sut kullanmadi, ron artest neye hizmet etti mac boyu anlamadim, heralde sarhos cikti maca, gasol en berbat gunlerinden birini yasiyordu, lamar odom 2. yarida cirpindi ama OKC ilk yarida yakaladiklari 12 sayilik farki hicbir zaman 10 dan assagi indirmediler... OKC nin kocu olan Scott Brooks da 44 yasibnda oldugunu belirtelim.. umarim bu muhtesem genc takim dagilmaz ve gelecek yillarda bizlere bu harika basketbollarini izletmeye devam ederler..
ustte lakers formasi giyen insan gorunumlu kutugun neye hizmet ettigini, neden lakersta oynadigini bilen varsa soylesin.. iddida ediyorum efes pilsende oyniyabilecek kabiliyette biri degil, lakersta walton gibi bir cok isim var o formayi hak etmeyipte phill jacksonun kiyagiyla guzel hayat yasiyan..
bir gecmis olsunda mehmet okura.. sakatliginin ne kadar ciddi oldugunu bilmiyorum ama play off u kaciracagi soyleniyor umarim dunya kupasina yetisir..

24 Nisan 2010 Cumartesi

topal kaç milyon euro?

ispanyadaki valenciaya en yakin gazete olarak bilinen superdeporte ilk sayfasina yine  sur manset haber olarak koymus mehmet topali. galatasarayin 4 milyon euroluk teklifi reddettigini belirtmisler, daha onceki yazimda galatasarayin ulkedeki en kotu oyuncu satma politikasina sahip olan klup oldugundan bahsetmistim (yazi icin tiklayin). fakat sunuda belitmek gerekir ki, anadolu kluplerinin yildizi biraz parlayan futbolculara 5 milyon eurolardan baslayan fiyat cekmelerinden sonra galatasaray hali hazirda genc yasina ragmen milli takim tecrubesi olan ve kim ne derse desin galatasarayin banko oyuncularindan birini 4 milyon euroya satmasi abesle istigal olurdu.
 bir noktaya daha ilginizi cekmek isterim, avrupa klupleri dunyadaki en saglam butcelere, ekonomik yapiya, yatirimlara sahip olan klupler, hicbir kita onlarla bas edebilecek boyutta degil, eger amerika futbolu kesfedemezse bu boyle sonsuza dek gidecek.. son yasanan kriz ne kadar sirketleri, kurumlari, esnafi, vatandasi negatif yonde etkilediyse, bu durum futbol kluplerini tam tersi sekilde pozitif olarak etkiledi, bunu avantaja ceviren bir cok klup kasasini hatiri sayilir sekilde doldurmayi basardi.
  valencia klubu bir iki yil oncesine kadar mali krizi en siddetli sekilde hisseden kluplerin basinda geliyordu la ligada. david villa ve silvaya gelen astranomik transfer tekliflerine ragmen kuculup, maliyetleri kisip alt yapiya yonelen klup olmayi degil, kaliteli oyunculari kadrolarinda barindirarak, kaliteli takviyeler yaparak takima basari kazandirarak buyumeyi sectiler. buradan yola cikarak arjantinden banegayi kadrolarina 18 milyon euroya kattilarki banega hemen her maçta forma giymesine rağmen çok ortalama top oynuyor. hiç bir ışık vermiyor ilerisi için..
 arjantin, brezilya, balkanlardan futbolcu sağanağı yaşanıyor avrupa klüplerine. bu ülkedeki isimler zirve liglerin tepesine oynuyan klüplere gelirken, son oynadıkları klüplerin kasalarını dolduruyorken, sıra türkiyeye geldiğinde ceplerine akrep giriyor yöneticilerin.. ya biz pazarlıyamıyoruz ligimizi, futbolcularımızı yada daha kötü şeyler dönüyor futbol piyasasında.. bugün baneganın bilmem kaç milyon euroya riske giren klüp olmuş mehmet topal için sadaka denebilecek bir meblağ ile geliyor galatasarayın kapısına. arda neden satılmıyor diye düsünüyorsunuz, astranomik bir rakam gelse satmıyacakmı galatasaray futbolcusunu.. o yüzdendirki emreler, okanlar,hakanlar,tuncaylar sözleşmesi bitince çıkabiliyor edirneden yukarıya..
millete şapur,şupur bize yarabbi şükür

anılar bitmez burda!!!4

23 nisan vasıtasıyla flying dutchmanin müthiş top 10 çocuk oyunu yazısını okudum.. daha sonrada tüm yorumları tek tek zevkle gözden geçirdim .. önce kısa bir yorum yaptım yazısına ama internet bağlantısı kopunca hırs yaptım başladım yazmaya, yorumdan öte post gibi oldu onun için burda yorumumu sizlerle paylaşmak istedim..

bizim mahallede tüftüf furyası hep yaz tatillerinin başlarında başlardı nedendir bilinmez.. az elektrik hortumu çalmadık inşaatlardan, bide bu hortumlardan beyaz olanları vardıki bunları nalburdan cüzi bir ücret karşılığı alabilirsiniz..hedefi vurmamanız için metin şentürk olmanız lazım.. bu hortumlara dürbün yapan kesim azımsanamıyacak kadar fazla fakat ben bi b.ka yaradığını görmedim.. hava civa… kabiliyet ve nefes gerektiren olay.. bu oyunu çok oynuyan çocuklarda ilerliyen yıllarda klarnet, zurna,saksafona eğilim gözlemlenir.

Benimde iğneli fişekle yaralanmışlığım vardır, bizim şerefsiz özkan bacağımdan vurdu beni, anneme söylemedim çünkü adım gibi emindim özkanla arkadaslığımı bitirmemi istiyeceğnden, bir türlü sevdiremedim özkanı anneme, kötü çocuk derdi hep onun için:D sonraları hak verdim anneme:D
   Bu simit oyunundada müthiş bir gırtlağa sahip olmanız gerekmekte, en ufak bir detonede tekme tokat içinde kalırsınız. Biz hep veysiyi ebe yapardık, garibim detone olmasa bile oldu deyip dövüverirdik kendisini, o olmadım diye anlatmaya çalışırken zaten biz çoktan işini bitiriyoduk.. sonra veysinin ne demeye çalıştığının farkına vardıktan sonra, nefes nefese;

 -hadi yaa, senin şimdi sesin kısılmamışmıydı simit diye bağırırken
 -yok abi ne alakası var
 -kısılmadı ben şahidim
 -olum söylesene baştan bi ton dövdük adamı
  - iyi o zaman en baştan, ama ebesin tekrardan veysicim..
diyip tekrar bayılana kadar döverdik..
haaa bide belki oyunun tam net bir adı yok ama adrenalin severler için müthiş bir oyun.. kar topu savaşı.. çocukluğumuz istanbulda geçtiğinden fazla kar görme imkanımız olmuyordu, senede anca bi kere belki, o kar yağdığında da okullar tatil olmuş oluyodu zaten.. sabah önlükleri giyip uykulu uykulu kahvaltı yaparken açık olan tv.den bir ses duyulur, meb, den yapılan duyuruya göre istanbulda tüm ilköğretim okulları bir gün tatil ilan edildi…… senin ben allahına kurban senmisin uykulu olan hemen balkona çıkıp hava koşullarını kontrolden sonra atkı eldıven ne varsa giyilip mahalleye çıkılır sen inene kadar zaten tüm mahalle başlamıştır karlardan siperleri inşaa etmeye.. ulan ne zaman duydunuzda indiniz, neyse..ufak bir kar savaşından sonra asıl misyon akıllara düşer.. arabalara ve kızlara kar topu atmak. Siperler kar toplarıyla doldurulur, kamuflaj, cephane hazır olunca başlanır millete saldırılmaya..

ben gizlendiğim siperden benden yaşça baya büyük ama güzel hatunu gözüme kestirdim, nişan aldım ateş aman tanrım oda ne kar topu gide gide hatunun popoya isabet etti.. yemin ederim oraya nişan almamıstım:Dsiperlerde gizlenen arkadaşlarda sağolsun beni tebrik etmek için gizlendiğim sipere gelince kızın beni bulması çok zor olamıstı.. ben yaramaz ama utangaç adam oldum her zaman.. yüzümün domates kıvamına geldiğini hissedebiliyodum kızla göz göze geldiğimizde, yaşım en fazla 8 falandı, ben bana bi tane şaplak atar dedim içimden, kız beni bi süzdü, gerizekalı sipastik diyip döndü arkasını gitti, tabi o giderken bize yetmemiş olacakki tüm cephaneyi kıza boşalttık:D:Ddövüceksinki bizi o zamaan hani belki…o aksam sipastik ne demek diye babama sorduğumu iyi hatırlarım…
dutchman bu harika paylaşım için çok tesekkürler.. bunun gibi yazılar bizi eski günlere alıp götürüyor ister istemez.. nede güzel günlermiş deyip iç çekiyor insan.. düşündümde biz bu 80lerde doğanlar bir devrin sonuyuz. Bizim babalarımız dedelerimiz daha eskiler az çok bizim gibi eğlenip vakit geçirdi ya peki 2000 ler jenerasyonu ne yazacak çocukluk hatıralarıyla ilgili 20 sene sonra..

21 Nisan 2010 Çarşamba

marsel ilhan@hevitt

Milli tenisçi Marsel İlhan, Barcelona'da düzenlenen ATP Tenis Turnuvası'nda, ana tablodaki ilk tur maçında Avustralyalı ünlü oyuncu Lleyton Hevitt'e yenilerek elendi.

Marsel İlhan, 2001 yılında dünya sıralamasında bir numaraya kadar yükselen 29 yaşındaki Hewitt karşısında, 6-4, 4-6, 6-2 sonuçlanan setlerle maçı 2-1 kaybetti.
İlhan, bu turnuvayla, 2010'da ATP turu seviyesinde oynadığı yedinci turnuvada, dördüncü kez ana tablo mücadelesi vermiş oldu.
 keske bize gore amator diger gelismis ulkelere gore profesyonel olan alanlarda yetistirdigimiz isimler yabanci ulkelerden ihrac edilmeyipte birazda kendimiz yetistirmeye calissak. sonra kalkip almanyada dogup buyuyen alman futbolcularin pesinde heba olmasak. onlari alman olduklari halde vatan haini ilan etmesek..

maiconun ucan disleri

ispanyol medyasinda bu kareler dikkatimi cekti, once fotografa baktim uzun uzun bisey cikaramadim kimin kime faul yaptigini bile anliyamadim yaziyi ingilizceye cevirince aydinlandim, en sag karede maiconun ucan disini gorrebilirsiniz, messinin darbesi sonrasi bir kac disinin kirildigini yazmislar, kac tane disi kirildigini hakkinda net bir bilgiye ulasamadim.. adamlar bildigin several yazmis, belkide ispanyolcadan ingilizceye cevrilince anlamini yitiren bir kelimedir anliyamadim.. maiconun doktoru operasyon yapacaklarini soylemis ve rovans macinda oynamasinin zor oldugunu belirtmis.. macin kaderini etkileyecek bir sakatlik. maiconun son bir yildan beri inter icin ne kadar faydali oldugunu anlatmak ayri bir posta kalsin..

kupa madridte

  sampiyonlar ligi kupasi madrid'te. 22 mayisa kadar orada bekliyecek daha sonra yeni sahibi ile beraber(milano, munih, lyon, barcelona) yeni sehrine dogru yol alacak. sezon basinda madridlilerin en buyuk hayaliydi kendi evlerinde finale cikip kupayi kazanmak olmadi, bas belalilari lyon geldi erken bitirdi hayalleri. simdiki en buyuk korkulari ise barcelonanin kupayi madridte kaldirmasi tabiki, mourinho ilk sisini sapladi  dun aksam ispanyol bogasina  milanoda, fakat ispanyol bogasi guclu ordan kalkip paramparca etme ihtimali var portekizli matadoru.
  kupayi teslim almak icin ronaldo, kaka, raul gitmis.. raul tamam resmi gitmiste, diger ikisi tam akillara ziyan. bide bu adamlardan ronaldonu bin tane menajeri, danismani, yasam kocu var, ayni bizim tevfik abi bi sapkasi eksik.

mourinhonun sihirli güçleri

Geçen yıl italyan bir misafirimiz vardı çalıştığım otelde, adını tam olarak hatırlamıyorum, iş için gelmişti istanbula. Çoğu misafirimiz üst düzey iş adamları olduğu için futboldan fazla konuşmuyorduk, belki fazla ilgili değillerdi yada tipik loca tribünü taraftarıydılar. Ama sözünden bahsettiğim italyan misafirle ilk geldiği günden itibaren uzun uzun futboldan konuşmaya başladık,kendisi koyu bir inter taraftarıydı, 30 lu yaşlarının ortalarında kültürlü bir taraftar profili. benimde bir inter ve mourinho hayranı olduğumu öğrenince demeyin keyfine, hotele giriş yapıp direk beni buluyor ve günlük skorları alıyordu rutin olarak. İnter chelsea eşleşmesi olmuştu geçen yıl, o hiç ümitli değildi, ben kendisine mourinhonun portoyla şl kupasını aldığını hatırlattım ve ekledim onun sihirli güçleri var korkma elersiniz dedim o anda onunda gözlerininin içinin gülüsediğini farkettim, inanmıştı bana, gerçi bende laf olsun diye değil gerçekten inanarak söylemiştim.. güveniyordum mourinhoya , olmadı elendiler geçen sene chelseaye… sonra o italyan taraftar oğlu için fenerbahçe forması almak istediğini nerden alabileceğini sordu bana, dedimki neden fenerbahçe ben beşiktaslıyım biliyosun.. oda beşiktas formasının juve formasına benzediğini ve 4 yaşındaki oğlunu bu formayı ayırt edemiyeceğinden korktuğunu anlattı.. ben ona sen merak etme ben sana bulurum dedim febe formasını, gittm bjk store’a aldım çubuklu bir forma ertesi günde italyanı görünce verdim eline poşeti, poşeti hiç açmadı ve bjk forması aldığını biliyorum dedi gülümseyerek…bende interli çocuk interi tutar zamanında banada fenebahçe forması aldı amcam ama ben yinede değiştirmedim dedim beşiktaşımı.. o başka bir his çünkü.. sonra o italyan döndü ülkesine bir dahada görüşemedik..

  inter chelseayle bu sene eşleştiğinde benim sözlerimin aklına düştüğünden adım gibi eminim italyanın.. inter geçen sene yapamadığını bu sene yaptı eledi mavileri. Barcelona ile eşletiklerinde ben yin aynı şeyi düşünüyorum, inter barcayı eler.. mourinhonun sihirli güçlerine inanıyordum.. aceto şl finalistleri kim olur yazısının yorumuna tereddüt etmeden inter bayern dedim, o sıra bayern henüz elememişti manchesterı.. interde cska ile oynuyacaktı.. inter bugün barcelonayı 3-1 yendi finale giden yolda büyük avantaj sağladı.. gollerden biri sneijder’den.. robben bildiğiniz gibi manchesterın ipini çeken adam. Real madridin gönderdiği bu iki hollandali takımlarını finale taşıyorlar. Bu iki takım eşleşirse maçın öyküsüne hollandalılar damga vuracak..
o italyan taraftarın oğlu beşiktaş formasını görünce juveyle karıştırdımı merak ediyorum, takımını değiştirdiyse bile bugündn sonra tekrar intere dönüş yapacaktır..yıllar sonra birgün italyadan genç bir çocuk beşiktaş maçını izlemek için küçük çubuklu beşiktas formasıyla inönüye gelirse şayet sizde onu görürseniz o hiç tanımadığım küçük arkadaşıma selam söyleyin…

arda turan balonu

Arda turan bu ülkenin yetiştirdiği en büyük yeteneklerden sözüne iki yıl öncesine kadar katılıyordum, bugünden sonra arda benim için bu ülkenin şişirdiği en büyük balon olacaktır.
Euro 2008 de en büyük yeteneklerden biri olarak gösterildi milli takımımızın henüz 20 yaşındaydı o zamanlar ne kaptandı nede 10 numaralı formayı giymeye başlamıştı, ne zamanki galatasaray takımı ona bu büyük sorumlulukaları verdi, arda bu yükün altında ezilmeye, erimeye başladı.. taraftarlar onu ciddi ciddi messiyle kıyaslıyorlardı, şaka falan değil evet resmen bunu yapıyorlardı.. peki arda hangi büyük maçta takımını sırtladı galibiyeti getirdi, takımını bir lider edasıyla yönetti, bilen varsa yazsın bilelim. Bana göre hiçbir maçta, hep bekledik oldu olacaktır dedik, arda bugün caneri idmanda yumruklamış.. inanamadım, bu hafta ligin lideriyle karşılaşacaklar, şampiyonlar ligi için son şansları, arda takımını motive etmesi, takımının üzerinden baskıyı alması gerektiği yerde takım arkadaşını yumrukluyor, daha çok kaos yaratıyor. canerin ağzını kan içinde bırakıyor ve yetmemiş gibi hala üstüne gidip birkaç tane daha vurmak istiyor… o yumrukladığı adam ardanın en iyi arkadaşlarından yıllarca alt milli takımlarda beraber oynadığı arkadaşı.. tıpkı semih gibi, onun içinde abim gibi severim milli takımda en yakın arkadaşım diyordu, onuda ali samiyende yumruklamıştı… ardanın gittiği yol doğru yol değil, onu zirveye taşıyacak yol hiç değil.. daha geçen hafta kendi taraftarı ıslıkladı protesto etti kendisini ali samiyende, hani kendimi yatak odamdaki kadar rahat hissidiyorum dediği yerde, arda beni yatak odamda kimse ıslıklamadı, protesto hiç etmedi! Geçenlerde borges müthiş bir yazı yazdı arda hakkında herkesin okumasını tavsiye ederim. Arda hep ağlıyor benim üstüme çok geliyorlar, eleştiriyorlar.. git bakalım avrupaya sudan çıkmış balığa dönmüyormusun, senin yeteneklerinin 5 mislisi emre abinde vardı hani üstüne yürümeye çalıştığın! O gitti hemde dünyanın en büyüklerinden birine gitti, ronaldoya vieriye ara pası attı bak bakalım onun kariyerine neymiş ne olmuş.. tuncay vardı fenerbahçenin kalbi, adam senin gibi değildi sahada basmadık yer bırakmıyoru, takımda en sevilen adamdı, şampiyonluklar kazandırdı öyle gitti avrupaya, bizim baloncu yazarlar arsenal,manchester, liverpoola gidecek derken o middlesbrougha gitti! O takım küme düştü stoke citye gitti hala ilk 11 deki yeri garanti değil.. türkiyedeki en çok eleştirilen adam olan hakan şükür gol rekorları kırarak gittiği avrupaya, hüsranla döndü.. ama o takımının abisiydi,kaptanıydı, lideriydi, senin yaptıkların onunkini yanında sadece ‘’komik kalır’’.
   Seni bu yücelten taraftar gün gelir yaka paça takımdan atılmanı sağlar.. sen iyisimi güzel kız arkadaşını al, son model arbana bin, boğaza nazır köşküne git buzlu badem ye…hani hep ballandırdığın yaşamını yaşa..o maça belediye otobüsüyle gelen, aksam yemeği simit olan, 2 odalı evinin kirasını zar zor veren adam benim gözümde daha büyük senden…

15 Nisan 2010 Perşembe

olum yildonumleri


  blogu az cok takip edenler farketmistir, ne olenin arkasinda yazi yazarim, ne birisinin dogumgununu tasirim bloga, nede olum yil donumlerini hatirlatirim.. bana pek anlamli gelmez, gunluk yasamimdada cok duyarli oldugum soylenemz bu konularda, cenazelere gitmem, hatta akrabalarimin bile, belki sorumsuzluk, vurdumduymazlik gibi gelecektir fakat allah boyle yartmis bizi.. ozel gunlerin adami degilim ben, eskiden bayramlarda, yilbaslarinda o hissettigim heyecan her gecen sene sanki biraz daha torpuleniyor ve bu bana garip bir hisveriyor, alttan alta yaslaniyoruz meric dedirtiyor..  okuyanda  yasimizi bisey sanacak, yok o kadar yasli degilim hala gencim hatta bir cocugum bile yok daha, yirmili yaslarimin ortalarinda oyle takiliyorum, bir gazetede gordum baba hakkinin bilmem kacinci olumyildonumuymus, once bana her zamanki gibi cok anlamsiz bir haber gibi geldi fakat yukarida benimde kulandigim o bilindik fotograf ilgimi cekmeyi basardi, uzun uzun baktim fotografa, suleyman sebayi gordum, o daha olmedi...

14 Nisan 2010 Çarşamba

mehmet topal valencia flortu

ispanyada bir mehmet topal firtinasi koptu gidiyor, ispanyollar mehmet topalin valenciaya cok yakin oldugunu belirtmisler. bana sorarsaniz transferin olasiligi nedir diye, %75 bitti derim.. mehmet topal dardanelden galatsaray geldiginde genc yedek, gelecege donuk bir oyuncu olarak alindi, linderothun 3 senede oynadigi mac sayisi bir elin parmaklarini gecmeyince henuz 20 yasinda galatasarayin banko oyuncusu oldu..
bazi oyuncular vardir sadece yetenekleri yetmez forma giymelerine, sansta lazimdir, iste tamamen o sansli adamlardan biridir mehmet topal.. euro 2008 de milli takimin son maclara dogru emre,servet,emre,gokhan zan, aurelionun sakatlanmalariyla beraber sans buldu hatta almanya macinda stoper oynadi ve sonrasi, avrupadan gelen teklifler reddedildi galatasaray klubu tarafindan, everton belcikali feallaniyi katti kadrosuna mehmet topal yerine, feallani suan takimin temel taslarindan birisi konumunda, yasadigi gelisimi anlatmaya gerek yok, bizim topal galatasayda kaldi...yerinde saydi ama demekki euro 2008 de biraktigi izler hala devam ediyor...
 galatasaray takimi futbolcu satmakta en basarisiz kluptur acik ara turkiyede ama bu nedense hic yansimaz medyaya, aklima suan bir cirpida yiginla  adam gelir, tanju,hakan,emre,okan,ribery,servet,arda  bu adamlarin cogu bonservissiz kacmistir yada para ettigi donemde satilmayip elde patlamistir.. mehmet topal para ederken satilsin derim, valencia az klup degil ispanyada, kadrosunda villa, silva olan kadroda oynayacak topal, muhakkak ki ustune birseyler katacak..
  beni transfer icin en cok umutlandiran olay, valencianin ayni bolgeye 3 yil once arjantinli banegaya 18 milyon euro gibi ucuk bir rakam vermesi..  banega ne verdi derseniz valenciaya koca bir sifir.. mehmet topalin verecegi mutlaka daha fazla seyleri var.. ahh nerede o uzaktan mermi gibi sutlarin, futbolsever olarak insan ozluyor..

13 Nisan 2010 Salı

emanuel emenike

  süper ligde makakula ne yaptıysa, bank asyadan aynısını emenike yaptı... bu genç nijeryalı rivayetlere göre ilhan cavcav tarafından karabüke teklif ediliyor, sebep olarak ise gençlerbirliğinin yabancı kontenjanının doluluğu gösteriliyor. eğer bu olay gerçekse ilhan cavcavın gözüne uyku girmiyordur. bu yıl onu en az 5 milyondan 3 büyüklerden birine yada avrupaya pazarlama ansını kaçırdı. geçtiğimiz hafta karabük yönetimi emenikeyle masaya oturmuş üç yıllık anlaşma imzalamışlar.. geçtiğimiz yıl ''25.000'' euroya oynadı emenike.. onu transfer ederkende cape town klübüne 100.000 euro bonservis ödendiği söyleniyor.. yani toplamda 125.000 euro masraf ettiler emenikeye ve bu genç oyuncu ise karşılığında karabüke oynadığı 31 maçta 24 gol atarak en az 10 milyonluk bir kazanç sağladı.. gelecek yıl karabüksporu süper ligde izliycez emenikesiyle, yasin avcısıyla beraber.  klüp yayın glirlerinden pastadakini payını alıcak, reklam anlaşmaları ve forma satışları, stad gelirleri ile beraber kasasına hatrı sayılır bir meblağ girecek...  karabükün bir artısıda güney afrika transfer pazarına girmiş olmaları.. globalleşen dünyaya rağmen, futbolcuların teknik taktik kapasitesinin hemen hemen globalleşmeye paralel olduğunu görürken bu globalleşme transfer ücretlerinde tam tersini gösteriyor bizlere..bugün emenike gibi kuvvetli, ayaklarına hakim, son vuruşları iyi bir genç forvet ülkemiz kimliğni taşıyorsa 10 milyon euro(sercan yıldırım) emenike 100.000 euro.. karabükün kadrosunda birde ugandalı ortasaha hassan wasswa bulunuyor.. ben oyun tarzını appiaha benzettim. henüz 21 yaşında olması büyük avantaj.. süper ligde mutlaka üstüne koyacaktır..
 konu dağılmadan bitirelim... türkiye futbol federasyonunun alt liglerde genç yabancı oynatma kuralı meyvelerini vermeye başladı..bugün emenike,riberio,moritz(kasımpasa ikinci ligdeyken transfer edildi),shaibi yakubu yarın drogba,adebayor,essien,toureler.. ülkemiz kesinlikele genç afrikalı futbolcuar için bulunmaz nimet.. yeterki ilhan cavcavlar olsun bu ülkede.. hoşgeldin karabük özlettin kendini...çayını içmeye gelriz bir ara..

10 Nisan 2010 Cumartesi

.............!

Maçı izlerken saçımı başımı yoldum.Çıldırmamak elde değil.Gerçekten bir maç bu kadar kötü yönetilebilirmiydi acaba?

Beşiktaş bugün çok baskılı oynadı.İlk yarıdada ikinci yarıdada.Özellikle 60.-75. dakikalar arası çok önemli pozisyonlar kaçtı.75. dakikaya kadar zaten oyunu kötü denilebilecek düzeyde yönetmiş Bünyamin Gezer bu dakikadan sonra yardımcı hakemlerinde yardımıyla saçmalamaya başladı.Bu arada büyük ihtimalle Bünyamin Gezer ilk yarıda kartlarını evde unutmuştu.Çünkü ilk yarıda Giray'ın gördüğü kart dışında en az 2-3 tane daha(İbrahim Üzülmez'in arkadan çekilip yere düşürülmesi vb.) kart gösterilmesi gerekiyordu.
Gelelim 75.dakikadan sonraya.Umut'un Hakan'ın topu alacağını bilmesine rağmen zıplayıp bacaklarınıda sonuna kadar açıp Hakan'a vurması,hakemin ve yan hakemin görmemesi;Egemen'in ceza sahasında Ekrem'in koşu yoluna giden topu açık şekilde eliyle kesmesi,hakemin ve yan hakemin görmemesi büyük hata.

Tabi yanlış kararların hepsi Beşiktaş'a çalınmadı.Hakemlerin art niyetli olduklarını kesinlikle aklıma getirmek istemiyorum.Ancak bu kadarda kötü yönetilmezki bir maç be kardeşim!

yorumsuz

10 Nisan 2010, Cumartesi 03:03
Barcelona=Galatasaray RealMadrid=FENERBAHÇE.. Gönlüm hep bu iki takımları eşleştirir.. Fenerbahçeliyim ve RealMAdridi destekliyorum.. Ronaldoyu Severim. YErli Ronaldo da Bizde (Özer).... Real alır.....

10 Nisan 2010, Cumartesi 05:00
Emre Can, ben de hep küçüklüğümden beri senin gibi kıyaslayanlardanım..:) O yüzden ben de bir Galatasaraylı olarak her zaman Barça'yı desteklemişimdir.. Bizdeki Messi ise tabii ki Arda..:) Hak eden kazansin...
(bir spor gazetesinin sitesinde el classico için yapilan yorumlardir) abi çok iyi yaaa...

inadina denizli

   Uzun süreden beri merak edilen imza bugün açıklandı, mustafa denizli bir yıl daha beşiktaşın başında. Öncelikle kendimin ne hissettiğimden bahsedeyim daha sonra genel bir bakış atarız imzaya.

  Yıllardan beri dövündük durduk istikrar istikrar diye.. kimi göndersek hep geriye gittik ileri gitmek yerine. Sonunda istediğimiz oldu 1.5 yıldan beri takımımızın başında bulunan denizliyle lig bitmeden seneyede beraber olacağımızın garantisini aldık yönetimden. Takımın başında sadece teknik direktör değil denizli, o takımın lideri, babası, beyni, sportif direktörü, basın danışmanı, başkanı… inanın bu liste uzar gider.. görmediğimiz göremediğimiz onlarca şeyi tek başına yapan adamdır denizli.. kim derdiki yıldırım demirören basına aleyhimize malzeme vermeden duracak, isyan bayrağı açmış taraftar tekrar takımı ayağa kaldıracak, yıllardan beri takım içi kazan gibi kaynayan takım hemen hemen her hafta mangal, doğum günü, gezi gibi mazeretlerle biraraya gelip kolej havasını bizlere yıllar sonra gösterecek.. ankaraya uçakla değilde otobüsle gidecek sırf biraz daha beraber vakit geçirmek için.. duruşuna, karizmasına,futbol bilgisine saygım sonsuz hocamızın…
  Bunlar kendi düşündüklerim.. şimdi bir genel olarak bakış atalım denizliye..
  İstikrarın bir takım için ne kadar önemli olduğu apaçık ortadadır..sırf bu neden bile mustafa denizli ile imza atmaya yeterlidir. Kaldıki mustafa hoca kendini türk futboluna kanıtlamış en iyi iki teknik direktöründen birisidir. Çok fazla geriye gitmeye gerek yok başında olduğu takımla iki kupa kazanmış bir teknik adamdır. Beşiktaşın son yıllarına baktığımızda ortalama her beş yılda bir şampiyon olduğunu görüyoruz, hoca bunu geldiği yarım sezonda başarmıştırki bu ona en az beş yıl teminattır.
   Eğer bu sene biz yine şampiyonluk konuşuyorsak, bu denizlini eseridir, denizli beşiktaş camiasının kaybolmuş olan ‘’özgüveni’’,’’büyük takım’’ olma hisiyatını tekrar canlandırmıştır, ki 29. haftadayız ve 5 puan gerideyiz, bu işte başarının en büyük örneğidir, inkar edilemez bir özgüvendir. Beşiktaş yıllarca sezon boyu lider götürdüğü ligi son haftalarda baskıdan yada başka sebeplerden dolayı kaybetmiştir, bizim gözlerimizin son iki yıldır gördüğü deyim yerindeyse arap atı gibi bir takım. Küçümsenemiyecek puanlarla geri düşmesine rağmen şampiyonluğu sonuna kadar kovalayan, yılmayan, taş gibi savunmasıyla geçit vermeyen bir takıma dönüşmüştür.. bu aslına bakarsanız inanılmaz başarıdır denizli için, yıllarca hep çok gol atan ama çok gol yiyen takımlar yaratmıştır denizli. Beşiktaşta tamamen boyut değiştirip savunmasıyla övgü almıştır. Onun en iyi bildiği şey olan hücum futbolu hiçte uzak değildir beşiktaşa. Gelecek sezon itibariyle bu gözler toplu hücum yapan, gol yemeyen bir takım görürse kimse bu takıma ne oldu diye şaşırmasın…
   Denizlinin beşiktalı olduğunu daima dile geitrdiği yıllar öyle pek çokları gibi büyük takımlara transfer olduktan sonra gelmemiştir. Denizli futbolculuğundan beri beşiktaşlı olduğunu açık açık söyliyerek kaliteli bir duruş göstermiştir. Bu durum galatasarayı ve fenerbahçeyi şampiyon yapmasına inkar olmamıştır. Hoca sonunda gönül verdiği takımın başında.. bugün büyük bir kısım denizlinin klüp içinde sözünün geçtiğini hatta başkanı bile yönettiğini konuşuyor. Bu işte denizlini karakterinin ne derece sağlam olduğunun göstergesidir. Hiçbir zaman başkasını maşası olmamıştır denizli. Bu yüzdendirki sözleşmesini daima bir yıllık yapar. Kimseye gebe kalmamak için, rest çekebilmek için, istediği şartları oluşturabilmek için..
    Ben sadece denizliyi kazanmak için batuhanı harcamaya hazırım bunu net bir şekilde dile getiriyorum. Çünkü   biliyorumki batuhanda beşiktaş aşkına dair bir gram parça yok..onu ne kadar savunduysam o hep bizi yanılttı, yüzüstü bıraktı.. takım içinde bir tane altyapıdan sivri, sorunlu adam varsa o takımı paramparça eder, yabancılar, yerliler ikiye bölünür, yerliler, altyapıdan gelenler birbirine düşman olur, takıma yeni katılanlar ile eskiler arasında istenen iletişim sağlıklı gelişmez, buda size paramparça kendi içinde bölünmüş, saha içinde birbirine pas bile atmak istemiyen, mutsuz bir takım,sinirli taraftar profili ortaya çıkartır.
   Denizli’nin teknik taktikten daha çok başarılı olduğu alandır insan iletişimi. Bunu her gittiği takıma aşılamaya çalışır . sorunlu futbolcu istemez, takım içinde problem, huzursuzluk yaratan futbolcuyu barındırmaz. Kazanmaya çalışır fakat karşısındakinden istediği reaksiyonu alamayınca kapının önüne koyar…
Sözleşmenin bu kadar kritik haftalarda gelmesi müthiş bir hamledir. Takım mustafa denizliye saygı duyuyor ve kalmasını istiyordu. Bu son haftalara girilirken ekstra bir moral olacaktır. Denizlinin kafası biraz olsun rahatlamıştır. Seneye yapacağı takviyeleride belirlemiştir. Yönetim iç transferi hemen hemen bitirdiklerini açıkladı. Serdar özkanda kalacaktır. Geçen sezon yapılan gökhan zan saçmalığı bütün transferi alt üst etmişti, ferrari gelmiyecekti o kalsaydı. Her işte bir hayır var işte, fakat tabatada alınmayacaktı o vakit… denizlinin istediği 10.5 tabata kesinlikle değildi, o daha çok ikincil forvet, kanat oynıyabilecek birisini istiyordu, bu sezon iki tane istiyecektir onlardan… delgadoyu seven hoca onu takımda tutup, tello, zapotochny,tabata belki holoskoyu gönderecek..
  Yönetime isyan ettik, bağardık, çağardık hepsi bitti, artık önümüzde 5 hafta ve trabzon,fenerbahçe bursa maçları kaldı zirve için. Şampiyon olursak kaymaklı ekmek olur.. benim hala inancım var bu takıma, şampiyon olmasalarda onların sahada sonuna kadar saldırmaları beni mutlu ediyor.. seneye bol goller temennisiyle

chicarito manchesterda

manchester united meksikadan javier hernandez ile sozlesmeyi imzalamis ve uefaya bildirmis.. acikcasi televizyonda devamli chivasin maclarini gostermelerine ragmen bir kac kez denememe ragmen hicbir maclarini 90 dakika izlemeye tahammul edemedim, gercekten avrupayla aralarinda futbol anlayisi olarak cok fazla fark var meksika liginin..futbolcuların çoğunun teknik olmasına rağmen, oyun içi tempoları çok düşük, ingiltereye uyum sürecini kısa sürede alex fergusonla atlatacağını düşünüyorum hernandezin.. bana göre son donemde yetistirdikleri en buyuk golcu borgetti'idi, dos santos malumunuz, hugo sanchezin yaptiklarini hicbiri yapamadi bu alemde..

sir alex transferi yaptiysa bizede bekleyip gormek duser, uzun bir surec izlediklerini tahmin ediyorum, gerçi bizim bloggerlardan bu transferide eleştiren çıkacaktır , herşeyi beklerim bizim bloggerlardan… lakabi "chicaritos" hernandezin, 2006dan bu yana chivasta forma giyiyor, meksikalilarin umut bagladigi en buyuk isim "dos santos kardeslerle" beraber.. gecen yil ligde oynadigi 25 macta 4 gol, libertodereste ise 5 macta 3 gol basarisi gostermis, libertodereste gosterdigi bu performans avrupali scoutlarin goz hapsine girmesini saglamis..tabi alex fergusonunda! geçen sezon oynadığı 28 maçta 21 gol atınca kendisinide hayaller tiyatrosunda buldu..
tevez ve ronaldonun gidişi sonrası o bölgeye forvet transferi yapmadı kırmızı şeytanlar ve bunun cezasını şu anlık şampiyonlar ligine erken veda ederk çektiler, ligde chelseanin arkasına düştüler, rooney’nin sakatlanması sonrası hücumda inanılmaz düşük performans gösteriyorlar.. transferin bayern mağlubiyeti sonrası gelmesi rastlantı değil..
bilekleri yumuşak olan hernandez kısa boyuna rağmen hava toplarındada etkili, sir’in mutfağından geçince kople bir forvet olması sürpriz olmaz.. avrupaya hosgeldin chicaritos…

8 Nisan 2010 Perşembe

rivaldo&hierro

iki efsane hierro ve rivaldo

Haftanın Kehanetleri-2

 Haftanın Kehanetleri-2 'yi ben açıyım dedim.Yanlış birşey yapmamışımdır inşallah :)


Beşiktaş-Trabzon
Beşiktaş için artık tamam ya da devam maçı diyebiliriz.Bu maçı kazanırsa şampiyonluk şansı devam eder.Ancak kaybederse şampiyonluk mucizelere kalabilir.Trabzon için o kadar önemli bir maç olduğunu düşünmüyorum.Kaldı ki Lig Kupası'nı daha çok önemsiyorlar zaten.Beşiktaş muhteşem seyircisinin de desteğiyle maçı kazanır.

G.Birliği-Bursa: 2
Şampiyonluğun şu anda en güçlü adayı Bursaspor'da işler yolunda gözüküyor.Takımda,şehirde ve yönetimde herşey olumlu gidiyor gibi gözüküyor.Bursaspor'unda Ankara'da çok fazla bir seyirci kitlesininde olduğunu düşünürsek neredeyse ev sahibine Bursa demek yanlış olmaz.Bursa,bu önemli maçta ligi bu senede orta sıralarda bitirecek gibi gözüken G.Birliği engelini rahat geçer.

G.Saray-D.Bakır: 1
Sıkıntılı haftalar geçiren Galatasarayın bu sene çok "hareketli" bir sezon geçiren Diyarbakırspor karşısında ne yapacağını açıkçası merak ediyorum.Diyarbakır'da işler çok kötü durumda.Bu maçta ben Diyarbakırın gol bulacağını düşünüyorum.Ancak Ali Sami Yen'de Aslan,birkaç haftadır süren kötü gidişe dur diyecektir.Galatasaray maçı alır.

Haa birde El Classico var.Real Barçayı yener diyorum :)

maradona&camacho

 (el klasikodan)

tuncay old traffordu nasil susturdu

ivica olic golunu attiktan sonra old traffordlu taraftarlara sus isareti yapiyor.. skor o an 3-1 e geliyor ama hala bayern maglup durumda, robbende bir tane salliyor manchester kalesine.. skor 3-2 ye geliyor mac bitiyor bayern yari finalde, londradan maglup ayrilmalarina ragmen deplasmanda daha cok gol atan taraf olduklari icin ust tura yukselme basarisi gosterdiler, tebrik ederiz..
sene 2004  guzel bir eylul aksami gunlerden carsamba, fenerbahce old trafford cimlerine ayak basiyor... hayaller tiyatrosuna! mac basliyor ingilizler kanaryanin kolunu kanadini kiriyor..4 tane atiyorlar, bir o kadar kaciriyorlar, fenerbahce bizim gol kisiri nobreyle karsilik veriyor! ardindan bir tanede tuncay atiyor ve o an!! tuncay old trafforda tribunlere sus isareti yapiyor!!! resmen susturmaya meyil ediyor ama bu hareket sadece deneme olarak kaliyor, ingilizler fazla sallamiyor bizim tuncayi, ardindan ingilizler 2 tane daha atip birakiyor.. skor 6-2...
ivica olic sus isareti ile uefanin resmi sitesine, almanlarin bild gazetesine, ntvspora daha nice basin yayin organlarinin bas sayfalarina kahraman edasiyla kapak yapilir..
sen bizim tuncay, millete 50 sene sonra bile madara olursun, tiye alinirsin, sonsuza dek dalga gecerler senle. ama uzulme en azindan asvalttaicenlere kapak oldun...

7 Nisan 2010 Çarşamba

MESSI&HENRY&BESIKTAS

formalarda yakismis hani,siyah beyazin karisimi gri asilim ulan ben diye bagiriyo, beko hic degismemeliydi, hatta ustune bekoya biz para vermeliydik, 4 harf bu kadarmi yakisir bir formanin uzerine, messinin 10.5 pozisyonunun hakkini verecegini dusunuyorum, bir lafta denizliye bobodan sol acik yaratmaya calisiyorun bak yukarda olmusu var..henry 8 milyon euroya bize gelirmi, yanindaki uzayliyi almak biraz kasar bizi..

Aman Allahım!

Messi dün akşam yine acayip işler yaptı.Özellikle son golündeki mücadelesi,hırsı ve vuruşu gerçekten onun ne kadar büyük bir futbolcu olduğunu kanıtlıyor.Bakalım İnter'le oynacakları yarı final karşılaşmasında neler yapacak.Bu arada Messi El Classico içinde Pellegrini'yi biraz daha düşündürmüştür.Dün akşamki Messi şova bir gözatalım.

6 Nisan 2010 Salı

Yine Quaresma!

Fener'de yine adı transfer söylentilerine sürekli olarak karışan Quaresma son günlerde konuşulmaya başlandı.Artık detayların konuşulduğu öne sürülmüş bir gazatede.Ara transferde de Beşiktaş'a geleceği söyleniyordu da neyse.Quaresma yetenekli ancak bir o kadar da disiplinsiz bir futbolcu.Fenerbahçe'ninde elinde yeteri kadar disiplinsiz futbolcu var.Şu noktada gereksiz bir transfer gibi gözüküyor.Ancak tabiikide bir ara yıldız olarak gösterilen bu futbolcunun Fenerbahçe'ye gelmesini isterim.Hadi bakalım hayırlısı!

Televizyonculuk Böyle Birşey Galiba!

 https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSx8KfvBfEH8houPHc-B__WbIT7kbVV-nxnawc2d7zw0Sm_72Swhfs2BilFQBrKGz4EglW1UjipZF_ilSUtvbfGS-XLBq5X_MebUvBpAbhC-b_5UPFiBdUzIJmdPOPj-SO9Ljp6Yci7Og/s400/sampiyonlarligi2.jpg
Şaka gibi!2 hafta önce oynanan ve uzun zamandır seyrettiğm en zevkli maçlardan biri olan Barcelona-Arsenal maçının rövanşı bu akşam.Ancak bilin bakalım ne oldu?Senenin başından beri Doğan Yayın Holding'in sürdürdüğü maç haftasında bir maçı Star'da yayınlayıp diğer maçı D-smart'ta yayınlama politikası bu sefer iyice saçmalaştı!Çünkü bu akşam maçın yerine Papatyam dizisini gösterecekler.Çünkü yarın Manu-B.Münih maçını yayınlayacaklar.Televizyonculuk Böyle Birşey Galiba!

5 Nisan 2010 Pazartesi

EL KLASIK

   marca gazetesi yaklasan el klasiko icin taraftarlara home theatre ve fotograf  makinesi veriyormus.. tabi bu odulleri kazanabilmek icin mac ile ilgili sorulan sorulara dogru cevap vermek kaydiyla.. eger sizde hem yarismak hemde ispanyadan bir el klasiko hatirasi kazanam istiyorsaniz soyle buyurun..

4 Nisan 2010 Pazar

FENERBAHÇE ACIBADEM: 2 - VOLLEY BERGAMO: 3

 bunun besiktasi feneri, galatasarayi yok.. fenerbahce fransaya finale giderek hepimizi gururlandirmistir, yaptigi geri donuslerle turk takimlarinin ve oyuncularinin azmini ortaya bir kez daha koymustur.. ulkemizde bayanlar voleybolu en basarili oldugumuz takim sporu bu acik, fenerbahce bunu simdide dunyaya kanitlamistir, ben basta mehmet ali aydinlari ve tum fenerbahce spor camiasini tebrik ediyorum, bu sene final seneye sampiyonluk..
 aziz yildirimda ornek bir davranis gostermis ve futbol takiminin bu cok onemli gunude yalniz birakip fransada gidip yerinde izlemis voleybolcu kizlarini, mac sonunda gozyaslarina hakim olamamis, bu onun amator branslara ne kadar onem verdiginin en buyuk kaniti...

1 Nisan 2010 Perşembe

10u ozledik

Yildirim demiroen evlat riza calimbayi gonderip yerine fransiz tiganayi getirdiginde besiktaslilari bir heyecan sariyor, bunun en buyuk nedeni tigananin genclere verdigi onem, bu tabi sadece bir laf degil, gunumuzde cogu teknik direktor icin kullanilir bu tabir, fakat tigananin cvsinde henry ve trezeguet yazinca isler degisiyor.. acaba diyoruz bizdende yeni aliler feyyazlar,sergenler, nihatlar cikarmi.. cikmisti cunku, var oyle bir gecmisimiz,kulturumuz.. fransiz adam geldikten sonraki sezon basi ortasahaya transfer istiyor ve isvicrenin basel takimindaki arjantinli yakisikli delgadoyu istiyor, taraftar delgado ismini duyunca heyecanlaniyor, adam arjantinli baselin on numarasi ve henuz 23 yasinda gectigimiz sezon uefa kupasinin gol krali ve isvicrede oynadigi 113 macta 53 gol atmis orta saha mevkisine ragmen... tabii baseli takip eden var etmeyen var biraz uazk bizim ligimize, aciyoruz youtube'u arama kutusuna matias delgado yaziyoruz aman allahim o goller, calimlar, frikikler,surat veriyoruz puanini 10 uzerinden 10... bu puanlama forma numarasinada yansiyor delgado sirtina geciriyor 10 numarali formayi daha o zaman 10.5 tabiri yok kelime dagarcimizda tabii... delgado hazirlik maclarinda forma giymeye basliyor, herkese oldugu gibi bir deneme suresi veriyoruz, taraftar akilli tabii,adaptasyon, uyum, takim ici arkadaslik, dil sorunu, hava degisimi kavramlarini dibine kadar biliyor.. delagadonun akabinde yonetim kombine bilet satislarini yeterli bulmuyor hatta gelmis gecmis en kotu forma satisi ve kombine satisi yapildigi soyleniyor bu durumda birde ricardinho bombasi patliyor, aman allahim delgadoyu bosver ricardinho'ya gel hesabi millet birakiyor delgadoyu, hucum ediyor brezilyaliya... tum sezon delgadomu?ricardinhomu? sorulariyla ve turkiye kupasiyla tamalaniyor..delgado 36 macta 13 gol atiyor atmasinada saha ici oyun liderligini ricardinhodan alamiyor, basin ve taraftarin baskisiyla.. ustu kapali vur kac taktigi uygulaniyor, basin koskaca ricardinho dururken delgadoda neyin nesiymis efendim tavirlarinda...
tiganaya sezon sonu yol veriliyor ve diger evlat ertugrul saglama kucak aciliyor.. ertugrul saglam ricardiho ve delgadonun ustune sporting lisbondan silili telloyu gosteriyor sol bek icin.. taraftar ibrahim uzulmezin bu sefer yedek klubesine hapsolacagini dusunurken bizim tello dogan gorunumlu sahin cikiyor ve 10 numarali pozisyona goz dikiyor... bataga dorduncu misali.. ertugrul saglam o sezon delgadoya saha ici liderligi degil ama her turlu pozisyonda yer acmaya calisti. delgado yeri geldi sag acik oldu yeri geldi sol acik oldu,sampiyonlar ligi macinda defansif ortasaha oldu, lig macinda forveti ikiledi.. sezon sonu delgado besiktasta simdiye kadarki kariyer rekorunu kirdi 49 macta 21 gol... fakat elde ne kupa var ne madalya, bosa gecirilen bir sezon...
yonetim bu sefer ertugrula kapiyi gostermedi istikrar abidesiyiz ayagina, taraftar adamligini sevmisti ertugrulun cunku, takimdan ricardinho gonderildi yerinede transfer yapilmadi..sadece bir hatirlatma ibrahim uzulmezin yedeksiz gecirdigi sezondur 2007/2008..

buyuk umutlarla baslayan 2008/2009 sezonuna delgado firtina gibi baslamistir..ibrahimlerin terlik kavgasi  sonrasi takim kaptanligina getirilmis ve sorumlulugu iki kat artmistir. ilk maclarda yaptigi asistler, attigi gollerle taraftara buyuk umut vermisti.. ilk 11 haftada attigi 4 golle besiktasin zirve yuruyusunde buyuk katki saglamis fakat  avrupada metaliste karsi alinan agir yenilgi sonrasi ertugrul saglamla yollar ayrilmis, delgadoya tekrar oyun icinde bir kimlik bulunmaya calisilmistir yeni patron  denizli tarafindan.. besiktas devre arasinda denizlinin istegi  uzerine ortasahaya iki takviye yamistir, bu isimler sezon sonu sampiyonlugu getirecek iki isim yusuf simsek ve fabian ernst idi, fakat delgadoya oyun icinde liderligi bir turlu guvenip verememis, belkide en ona en cok ihtiyaci oldugu anda delgadonun sakatligi gelmistir. delgado tum sezon boyunca sadece 24 mac giymis ve bu rakamda besiktasta en istikrarsiz sezonu olmustur.. delgado ligde toplam 15 mac kacirmasina ragmen 8 gol atmayi basarmistir.sezonun son macinda onu denizlinin yaninda elinde besiktas bayragi ve cocuk gibi sevincli ve sabirsiz gormek ayri bir duyguydu elbette.. sezon sonu kupayi kaptan delgado kaldirdi..
  daha sonra ameliyat olup olmiyacagi tartisildi, barcelonaya gidip orada agir bir operasyon gecirdi, o gunlerde hep yalnizliktan sikayetci oldu, kimsenin arayip sormadigindan yakindi.. oysa o besiktasi kendi oz klubu gibi sevmis maclara igne ile cikmisti, bu belkide cogu yabancinin goze almiyacagi bir fedakarlikti..
 medya sezonu kapattigi soylenen delgadonun yerine adaylari gazetelerde boy boy manset yaparken delgado ocak ayinda sahadayim diyordu.. denizli 10.5 numara bir futbolcu alicaz deyince medya deco, van der vaart, quaresma,buanetto,dos santos isimlerini on plana cikardi, fakat gunler ilerledikce besiktastan beklenen transfer haberi bir turlu gelmiyordu.. sezon basi mehmet topuzun adeta elimizin icinden alinmasi ve beklenen transferin gelmemesi taraftarin umutsuzluga dusmesine ve ofkelenmemize neden oluyordu, transferin son gunu sapkadan 8 milyon euroya tabata cikinca taraftarin ofkesi ikiye katlandi... nasil olurduda anadolunun siradan bir oyuncusuna 8 ... verilirdi, eldeki delgado sozlesmesi bu sefer sorun oldu, yabanci kisitlamasindan dolayi delgadonun sozlesmesi dondurlmasi gerekiyordu fakat tabata transferindeki comert baskan gitmis eli siki baskan moduna gecmisti.. delgadoya yillik ucretinin yarisini teklif ettiler tabiiki red etti delgado, sonucta partide yada kumsalda sakatlanmamisti, besiktas formasiyla sakatlanmisti..
  sozlesmesini dondurdular dondurmasinada delgado dedigi gibi ocak ayinda dondu.. fakat bunu medyadan gizlemeye calistilar, eldeki yabancilardan tabata haric herkes catir catir oynuyordu, tabata gonderilse bir deprem daha olacakti camiada... delgadoya once sakat etiketi vurdular sonra kiralamaya calistilar ve herseyi ellerine yuzlerine bulastirdilar.. medya ve taraftar yemedi.. yonetim sorunu cozemedi ve delgadonun sozlesmesini bir alti ay daha dondurdular.. o simdi idmanlara cikiyor takimiyla beraber.. besiktas ise tarihinin en kisir gunlerine geciriyor.. yukarida verdigim istatisklere gore delgadonun sezon ortalamasi  24 mac 10 gol.. yani bu adamin olusu 10 gol atiyor bir o kadarda asist ve gol pozisyonu hazirliyor..
  sezon sonu ne yapilip edilsin bu adama gore bir oyun sablonu olusturulsun ve taraftar zevkle arjantli matias delgadosunu izlesin.. biz 10.5 falan degil 10'u istiyoruz..