12 Ağustos 2010 Perşembe

QUARESMA&SUREYYA


Quaresma alindiginda en buyuk soru isareti Turkiyede ne kadar basarili olacagi, Adaptasyon sorunu yasayip yasamiyacagi idi, Quaresma ilk geldigi gunden beri Besiktas taraftarinin istedigi cizgide, Sanki dogustan Besiktasliymis hissi uynadiriyor, Gollerden sonra Besiktas armasini opmesi, kaptirdigi toplardan sonra mucadeleyi birakmayip 30-40 metre deparlar atip topu tekrar kazanmak istemesi,  Taraftara uclu cektirmesi gibi herkesin gormek istedigi seyler yapiyor,  saha ici performansi olarak simdiye kadar istenileni fazlasiyla verdi. ben saha disina cikmak istiyorum, Plzen macinda su molasi oldugunda takimimizin emektar  malzemecisi Sureyya abiyle birbirlerine beslik vermesi, Quaresmanin o suratindaki cocukca gulumsemesi cok hosuma gitti, benim daha once dusundugum Quaresma kaprisleri olan, takim arkadaslariyla sorunlar yasayan, cevresindekilere tepeden bakan bir  profildi, su fotograflar onun insani yapisini gozlerimizin onune serdi, Bu ilk foto aslinda anlamsiz kaliyor tek basina, yanina bir ustundeki fotografi eklediginizde puzzle'i cozuyorsunuz, Quaresma o san sohretine ragmen mutevaziligine koruyabilmis, nerden geldigini unutmamis bir insan, Gecen hafta verdigi roportajda yoksullugun ne demek oldugunu bildigini acikca soyleyebiliyordu, oysa biz futbolcularimizin daha cok kucukken hangi takim tuttuklarini duyuyorduk roportajlarinda, zaten o sorularin hepsi oynadiklari  takimlar oluyordu nedense.. Seni Sevmeye basladim Quaresma, Besiktasin Bir Halk takimi oldugunu asla unutma...

Hiç yorum yok: