9 Ağustos 2010 Pazartesi

BESIKTAS ASKI

  Hic sevmedim yada sevemedim gosterisi, zenginligi, gucu bunun gibi bircok abartili seyi, Besiktasli olmanin verdigi bir mutevazilik diyebiliriz buna, Lakerstan Hayatim boyunca nefret ettim, sebebi cok basit daima kadrolarinda en buyuk yildizlari toplamalari, ekonomik olarak rakiplerini ezmeleri, NBA Yonetimi ne kadar politikalariyla kluplerin esit olmasini saglamaya calissada bir sporcu olarak Lakersta oynayip klubun size verdigi maastan daha fazlasini kazanabiliyorsunuz o gucle.. Cristiano Ronaldoya hicbir zaman sempati duymadim ayni sebeplerden, Real Madridin bende uyandirdigi ilk izlenim paradir, kontrolsuz guctur.. Dostlar arasinda futboldan konusurken arkadaslarin en buyuk futbolcu kim diye tartisirken Soylenen Maradona, Pele, Zidane'dan ziyade Ben Puskas derim mesela.. Cunku orada bir karizma vardir, o adamin bir hikayesi vardir anlattiginiz zaman insanda her zaman derin bir etki birakir.. Buna digerlerinden ayrilmak, ozel olmakta diyebiliriz. Xaviden kimsenin haberdar olmadigi yillarda  ben Xavinin  Zidane kadar buyuk futbolcu oldugunu anlatabilmek icin kendimi paralamisimdir. Bu sezonla beraber Xavinin "buyuk topcu" oldugu tescillenmistir, artik Xaviyi savunmama gerek yok, ben Real Madridli Canalesin buyuk topcu olacagini anlatmaya calisicam arkadaslarima misal..
  Cocukluk donemlerimde saglam bir Liverpool taraftariydim cunku Manchester United'tan nefret ediyordum, onlarin her basarisi kalbime saplanan ok acisi birakiyordu sadece,  Ben ezilen taraftaydim, Liverpoolun birgun olnlari alt edeceklerini dusunup hayaller kuruyorum, Fowler, Mc Manaman, Gerrard, Owen, Berger, Redknappli kadroyu birgun Manchesterin onunde lig kupasini kaldirmalarini o kadar cok istiyordumki bu istegin sadece bir cocuk istegi olmadigini biliyorum,hala o gunleri hatirladikca icimi bir huzun kapliyor, yazdigim isimlerin elbette bu kadar buyuk futbolcular olabilecegini dusunmemistim, ben sadece o genclerdeki hirsi goruyordum, Robbie Fowlerin O suslu takimlardaki forvetlerden farkli oldugunu dusunuyordum, Steve Mc Manaman'in istedigi klupte forma giyebilecegini biliyordum o yetenekle, altyapidan daha yeni  cikmis Gerardin sahadaki olgunluguna sasiriyordum,Beckham yakisikli degildi benim icin   Patrick Berger karizmaydi..  Beckhamin sag ayak kavisli sutlari yerine  Patrick Bergerin sol ayagindan cikan mermi gibi sutlari cezbediyordu beni.. O takim hicbir zaman Premiere ligi kazanamadi,  fakat Istanbulda bana Ruya gibi bir gece yasattilar, o benim kucuklugumdeki genc Gerard kolundaki kaptanlik pazubandiyla Sampiyonlar Ligi kupasini kazandigi zaman artik ben Liverpool'la misyonumu tamamliyordum, onlara olan sevgimi anlatmama gerek yoktu cunku artik onlar herkesin sevgilisiydi, benim onlara sevgim eski bile olsa yapmacik kalacakti, bana basimi one egip sevgiliden ayrilip yeni ufuklara yelken acmak kaliyordu...
  Aradigim aski yillarca bulamadim kimi bulsam endustriyellesen futbolda istenmeyen olaylar daima karsima cikiyordu, degisen biz degiliz degisen hayat demek geliyor icimden. barcelona askimda cocukluk yillarima denk gelir, Romarionun son demlerine yetistim, Ronaldoyla bir forvetin ne demek oldugunu anladim, Rivaldo nasil 10 numara olunur dersini verdi yillarca, Valenciaya attigi goller  ruyalarima kadar girmeyi basarmistir, Ronaldinho bizlere sadece birkac yil yeteneklerini gosterip offf canim sikildi deyip gocup gitmistir barcadan, sonrasi malum hikaye Xavi, Iniesta, Messi.... Artik kimseye Barcelonaya olan sempatimide soyliyemiyorum, cunku onlar benim askim icin cok populer,cok guclu,belkide en iyisi, benim sevdicegimin sadece benim olmasini istiyorum, ayni Besiktasim gibi, azinligin sesi olmak istiyorum sadece, hayatimda tek sevmekten vazgecemedigim olgudur Besiktas, ona bazen kizsamda ardindan kendimi suclu hissediyorum, ondan habersiz birgunum yok kendi kendimi bildim bileli, sabah uynadigimda ilk aklima besiktas gelmistir cogunlukla, Besiktasim her sene flash transfer diye tabir edilen  oyunculari alamasada ona olan sevgim her sene dahada katlanarak buyuyor,aslinda o hic sevmedigim suslu futbolculari bu sene kadroya katmamiz sevgimden ne birseyler aldi nede birseyler katti cunku benim besiktasim hala ayni Besiktas, O dunyanin en guzel Stadinin yolunu tuttugumda hala kalbim kipir kipir oluyor, Staddan iceri dogru girerken heyecanlaniyorum, o eski merdivenleri tirmandiktan sonra karsima cikan yesil zemini gordugumde kimseye caktirmadan cocuk gibi sevinebiliyorum ben.. O siyah beyaz esofmanli takimimiz isinmak icin sahaya ciktiginda hepsinin teker teker suzup hayiflaniyorum, onlarin yerinde olabilmek icin nelerimi vermezdim, o forma icin oynayin diye dusunurken  kendi kendime dalip gidiyorum bogazin serin mavi sularina bakarken.. Derbi mac, Anadolu maci, Kupa maci,  Avrupa maci ayird etmeksizin benim Besiktasim gol attiginda yanimdaki hic tanimadigim adama sarilarak sevinmeyi seviyorum ben, belki sahada olup bitenlere kizdigimiz icin hirsimizdan bogazimizdaki damarlarimizi koparircasina "Gol Ulan" diye bagirmamizi seviyorum, Besiktasim yenildiginde boynumuzu bukup agir adimlarla o staddan ayrilmanin derin huznu bile baska oluyor, o huzun baska hicbir huzne benzemiyor.. Besiktasin serefli ikincilikleriyle gurur duyan bir taraftar toplulugumuz oldugu icin seviyorum bu takimi ben, Seref Gorkey, Baba Hakki, Suleyman Seba, Mehemet Ustunkaya,MAF gibi adamlarin oynadigi yonettigi takim oldugu icin seviyorum ben bu takimi, Amokachinin yirticiligini, Pascalin Hirsini, Ilhanin Asi ruhunu, Ahmet Dursunun sessizligini seviyorum..  Sokakta, Iste, Okulda, Herhangi biryerde tanistigin birisiyle konusurken muhabette hangi takimlisiniz diye soruldugunda sanki hayatimda basarabildigim en buyuk basariymis gibi Besiktasliyim demeyi seviyorum, ayni soruya bir baskasini gogsunu kabartarak Besiktasliyim demesini yada Sessiz, Magrur bir sekilde Besiktasliyim demesini, hepsinde bir duygu yasamaniz  mevcuttur Besiktasliyim diyebilmek herhangi bir spor klubune nasip olmayacak kadar ozel bir duygudur..
  Daha ilkokul yillarinda anlamistim aslinda Besiktasliligin ne kadar zor bir is oldugunu, Fenerbahce hastasi olan bir ogretmenimiz sayesinde diger takim taraftari olan cocuklarin neredeyse buyuk bir kismi o ruzgarla beraber Fenerbahceli oluyordu, Besiktasli olan sadece ben ve bir cocuk daha vardi biz degistirmedik takimlarimizi,  Ogretmenimizin Okul Futbol Turnuvasina Fenerbahce Formasiyla cikma istegini kirmadik, ama Gollerden sonra Babamin dogum gunumde aldigi Besiktas Formasinida Fenerbahce formasinin altindan cikarmayi unutmamistim elbette, Besiktasli olan okul Mudurumzun hosuna cok gitmis olacakki mactan sonra gelip beni yanagimdan opmustu.. O gun Besiktasli oldugum icin en cok gurur duydugum gunlerden biriydi, hayatimda bu takimi hicbir seye degistirmemeye belkide o gun karar vermistim, bir sonraki turnuvada Ogretmenin oynatmadi beni, sebebini hic sormadim cunku boyle olacagini bilerek yapmistim, Ogretmen olan Babamin Ogretmenler odasindaki kavgasi benim sinif degistirmeme kadar gidecekti..
  O gunleri hatirladikca, arkadaslarimla eskileri konustukca Besiktasi daha da cok seviyorum, ben Besiktasimi hicbir zaman hicbiryerde degistirmedim, o benim hep sevgilim olarak kalacak, simdi ondan cok uzaklardayim ama belki cok daha yakinim, aradaki mesafeler arttikca ona olan sevginiz ozleminiz  git gide katlaniyor. Besiktas kimi transfer ederse etsin ben sadece Besiktasim icin ne kadar mucadele edip savastigina bakicam onun haricinde onlardan bizler kadar besiktasli olmalarini bekliyemezsiniz cunku isin icine para girdigi zaman  bazi duygulari yok ediyordur muhakkak. Ben bu takima asik oldugumda suan oynayan hicbir futbolcu  yoktu, Besiktasi Sevmeyi biraktimmi? Mumkun degil...
 

2 yorum:

Zahid Dinçer dedi ki...

hacım çok duygusal ve gazlayıcı yazmışsın. yazdıklarının önemli bi kısmını galiba ben de yaşadım. hele takımını sorduklarındaki o sessiz ama gururlu söyleyiş ve duyguyu, hala her takımımı sorduklarında yaşarım. eline sağlık.

ASVALTTAICENLER dedi ki...

sagolasin.