14 Temmuz 2010 Çarşamba

BIR DUNYA KUPASI MASALI

dunya kupasini 4 yil boyunca bekliyorsun, sonra maclar basliyor, dandirik maclari gorunce artik su grup maclari bitsede esas maclara gecsek diyorsun, sonra ceyrek finaller basliyor finali izlemek istiyorsun biran once, finalde oynanip bittimi... 4 sene daha bekliyorsun, adaletinmi bu mu dunya kupasi? onumuzdeki kupa brezilyada duzenleneceginden cadiri battaniyeyi aliyorum rio ya cokuyorum, yasta baya bi ilerlemis olacak ama neyse... sambaci kizlarla bir samba yapmadan gocup gidilirmi obur dunyaya..? hayatta gitmem..  neyse o baska konulara giriyor, yazimizin amaci ve vizyonu dunya kupasinda aklima\iza kazinanlar, en komik anlar veya en muthis goller olacak, uzatmadan baslayalim...

 hayal kirikligi yaratan takim: ne fransa ne italya benim nezdimde hayal kirikligi yaratmistir, fransanin domenechle mutlu sonu hicbir zaman olmayacakti, italyanin olgun adamlarindan olusan takim cok romantikti ama olmadi, kondisyonlari yetmedi..  beni kahreden takim Sirbistan oldu, onlardan ne kadar cok umutluydum oysa, sari firtina krasicin, maestro stankovicin  takimi bu topumu oynayacakti... turunuva oncesi o kadar methiyeler duzduk, yaziklar olsun....

hayal kirikligi yaratan topcu: burada bir cok oyuncu var, ilk akla gelenler rooney, kaka, ronaldo, torres.. ben oyumu torresten yana kullanicam, turnuva boyunca makina gibi isleyen takimin freni oldu, del bosque israrla oynatmasina ragmen her macta eridi rakip defansin arasinda.. sonunda bizim yenikoy kasabi kizaga cekti el ninoyu. guiza kadroda olsaydi bugun fenerbahce bambaska bir transfer politikasi yonetiyor olacakti...

en iyi teknik direktor: oscar tabarezden baskasi degil, uruguayli tum futbolculardan maksimum verimi aldi, ozellikle forlani her mac farkli pozisyonlarda oynatmasina ragmen maksimumu alabildi oyuncusundan, suarez ve cavanide bu turnuva sonrasi upgrade olacaktir onun sayesinde.. 2002 de bizim, 1998 de hirvatistanin yaptigini yapti, uruguyin tekrar bir futbol ulkesi oldugunu hatirlatti..

perisan teknik direktor: Domenech acik ara lider tabii ki bu kategoride, yoksa dungayi yazardim buraya ama, domenech ne taktik zekasini ortaya koydu ne karizmasini, futbolcular turnuva esnasinda aclik grevine gidiyordu az kalsin, ona anelka giderini yapti,kaptan evra sirtini dondu, simdi gitsin karisiyla playstation oynasin.. domenechin bir daha takim calistirabilecegini dusunmuyorum...

en komik an: arjantinli heinzenin  higuainin meksikaya gol atmasi sonrasi gol sevincine ortak olmasi, bu arada gol sevincini heinzenin gotunun dibinden yasamak istiyen kameramanin kamerayi heinzenin kafasina gecirmesi, buna sinirlenen heinzeninde kameraya bi saplak atmasi... kardesim zoom denen birsey var dimi yani.. ben heinzenin yerinde olsam bir tanede kamerana patlatirdim... izlemek istiyenler buraya yanassin..

turunvanin golu: van bronckhorstun uruguay attigi daha dogrusu ates ettigi gol derim.. vurus acisinin cepheden degilde tac cizgisi bolgesinden olmasi en onemli etken, tabii topun mermi gibi gitmesi, alcaktan yukari dogru yavasca yukselmesi ve zirveyi 90 diregine vurarak yapmasi diger etkenler, orumcegin aglarini almadi, topu orumcegin gotune soktu resmen...

turnuvanin unutulmaz ani:  bana bu turnuvayi 10 yil sorsalar ne hatirliyorsun diye fazla dusunmeden gyanin 120. dakikada penaltiyi disari attigini soylerim heralde, iniestaninda golden sonraki gol sevincini unutmam, cok duygusalim kabul ediyorum...

patlama yapan adam:  turnuva oncesi ve sonrasi taninirligi en cok artan hemde %1000 oraninda thomas mullerdir, adam almanya milli takimini surukledi resmen pesinden, ispanya macinda mullersiz almanya domatessiz peynir gibiydi..
turnuvanin takimi:  ispanya demiyorum cunku onlar turnuvanin sampiyonu, onlar ayri biryerdeler, gana diyorum, 11 adam sahada varlarini yoklarini ortaya koydular, hani ridvan hocanin bir benzetmesi var 120 km lik bir araban var onlar 110 km ile gidiyor diye... gananin 120 km lik arabasi var ama onlar 130u gorerek gittiler turnuva boyunca.. gyan o topu iceri atsa afrikanin efsanesi olacaklardi...

turnuvanin kalecisi: casillas 17 yasindan beri real madridin as kalecisi, del bosque ona guvenip o yasta real madridin kalesini emanet etti. o da kimsenin yuzunu kara cikarmadan meslegini en iyi sekilde icra etti, sampiyonlar ligi kupasini uc kere kazandi madrid formasiyla, yildizlar toplulugunun arkasini topladi yillarca, ama biz onu gercek casillasi bu turnuvada tanidik, onun sampiyonluk golunden sonra mac bitmeden aglamasini, mactan sonra sevgilisi ile roportaj yaparken opmesini, kupayi kaldirirken yuzundeki o gurur ifadesini, kariyeri kupalarla dolu olan bir adamin nasil heyecanlandigini hep beraber hissettik...

turnuvanin baltasi: bu kategoriyi sadece de jong icin actim, xabi alonso hala yasiyorsa meleklere borclu, insan havada asili kalip rakibin gogus kafesine kramponlarin civileriyle  tekme atiyorsa ben o adami adam oldurmeye kastten mahkemeye veririm, de jong mactan sonra hakem icin kararlari yanlisti demis, delikanli adammis..

 turnuvanin maci: pek cok maci sayabilirz buraya, ama oykusu olan bir mac varsa oda uruguay-gana macidir, dram, zafer, geri donus, sevinc, huzun, gozyasi hepsinden biraz degil baya vardi.. macin aktoru tabii ki suarez ve gyann, bu mactan bir film hikayesi cikar...

 iyisiyle kotusuyle bir dunya kupasi daha sona erdi, bize de artik 4 yil beklemek kaldi, dedigim gibi 2014 te brezilyadan canli bildiriyorum..

Hiç yorum yok: